Kerim Evren

Kerim Evren’in Güncel Yazıları

23 NİSAN AKLI VE İSTİRİDYE DİKKATİ -2

Çok sevdiğimiz Japon yazar Haruki Murakami (doğ. 1949), “Sahilde Kafka” romanının bir yerinde şunu söyler (1): – Kulak ver, Kafka Tamura, dedi Oşima. Kulak ver, istiridye gibi tüm dikkatinle. Millî Eğitim Bakanlığınca (MEB), geçen hafta yapılan, ulusal eğitimde öngördükleri değişikliklere ilişkin açıklama, bize yukarıdaki uyarı sözünü anımsattı. Ülkemizin bütün öğretim[…]

Yazının Devamı

23 NİSAN AKLI VE İSTİRİDYE DİKKATİ -1

Dün, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladık! Millet Meclisi, 23 Nisan 1920’de, son padişah Vahdettin’in İngilizlere sığınıp kaçarak işgalci düşmana terk ettiği yurdumuzu geri almak için verdiğimiz Kurtuluş Savaşı sürerken açıldı. Kuvayı Milliye’nin Galip Hoca takma adlı neferi, Türkiye’nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’dan (1883 – 1986) , genç[…]

Yazının Devamı

MUTLU OLMAYI UNUTMAYALIM

Doğa, ilkyaz doğurganlığını yaşıyor. Bütün canlıları, renk renk, biçim biçim, misk kokulu mutluluğa çağırıyor. Deniz kıyıları, parklar, bahçeler, insan çağlayanı. Gelgelelim, bir parlak güneşin, bir de çocukların dışında güleryüz hak getire! Bunca güzelliğin cömertçe sunulduğu ‘öteki’ hepimizin bakışlarında, terk edilmiş sokak köpeği hüznü. Ömrümüzden bir bayram daha gitti; yine gönlümüzce[…]

Yazının Devamı

İYİLİK KAZANDI

Eskiden lunaparklarda motosiklet cambazları, yürekleri ağza getiren bir gösteri yaparlardı. Tabanı çukurdaki ahşap bir daireye oturtulmuş dev fıçı benzeri bir silindir, kendi çevresinde dönerdi. Cambaz motosikletini, dönen o silindirin dikey duvarının üzerinde son hızla sürerdi. Bununla da kalmaz; aynı anda türlü akrobasi hareketleri yaparak izleyenlerin büsbütün soluğunu keserdi. Söz konusu[…]

Yazının Devamı

‘GÜLSARI’NIN SEÇİMİ

Değerli dirimbilim (biyoloji) ve sinirbilim (nöroloji) uzmanı Prof. Dr. Sinan Canan’ın (1972 doğ.) ilginç bir tezi: “Bir yerlere doğru koşarken bir anda durup ‘Ben ne yapıyorum?’ diye kendini sorgulayan tek canlı, insandır.” Bu teze ilişkin olarak ilk kez kırk küsur yıl önce deneyimlediğimiz bir gerçek var. ‘Vatanî görev’ yapanlar bilir;[…]

Yazının Devamı

‘YAŞAMA SANATININ NAVİGASYONU’

Bugün “27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü”. 1961 yılından beri dünya ölçeğinde kutlanıyor. Takvimleri, andaçları (ajanda), saatleri ‘ilkelliğe ayarlı’ olan kimi ‘sanat sevmez’, kof politikacıların “beka” palavralarına kulak asmayın… Ulusumuz için yaşamsal her konuda, insanlığın ileri uygarlık ışığıyla yolumuzu aydınlatan Atatürk, “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur.” diyordu.[…]

Yazının Devamı

‘STERYO’ HÂLLER

Biz bu satırları yazarken 2024 Yerel Seçimlerine iki haftadan az zaman kalmıştı. Beklediğimiz ‘steryo hâller’ bir bir gerçekleşiyor. Steryotip davranış; daha çok aynı ya da benzer devinimleri sürekli yineleyen otizm hastalarında görülüyor. Özellikle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik hiçbir vicdanî / ahlakî ölçüte uymayan yalan, kara çalma, hakaret, tehdit ve[…]

Yazının Devamı

ARKADAŞIM TORCAN

“…Yalnızlık paylaşılmaz / Paylaşılsa yalnızlık olmaz.” demiş, şair Özdemir Asaf (1923 – 1981). Bizse pekâlâ paylaşıyoruz. Kiminle mi? Kapı komşumuz Torcan’la. Hâttâ komşuluktan da öte arkadaşımız olan Torcan 2,5 yaşında. Karşı evin bahçesiyle terasında yaşayan Labrador Retreiver cinslerinin kırması, parlak kahverengi tüylü, erkek bir köpek. Eğitilirse görme engellere rehberlik edebilecek[…]

Yazının Devamı

TOK MİDELER VE ‘KARŞI DEVRİM’

“Duygulanım”; genel anlamıyla ‘etkilenme, teessür’ demek. Felsefede ise ‘herhangi bir dış etmenle, ruhsal durumun değişmesi’ gibi karmaşık anlamlar yüklü bir kavram. Kendimizi bildik bileli, zamanı doğru kullanmaya çalışarak okuyan ve kültür sanat etkinliklerinden karınca kararınca da olsa kendimize düşen ‘insanî pay’ı almayı amaç edinenlerdeniz. Birkaç gün önce tanık olduğumuz bir[…]

Yazının Devamı

İLKYAZLAR SICAĞI BİRİKSİN YÜREĞİNE

Cüce ay şubat bitmeden ilkyaz, kapımızı çalıverdi. Parklar, bahçeler, ateş kırmızısından Çingene pembesine, Van Gogh sarısından süt beyazına rengârenk meyve ağacı çiçekleriyle donanma yarışına erken başladı. Belli bir yaşı geride bırakmış çoğu insan; Shakespeare’e (1564 – 1616), “Cehennem boş, bütün şeytanlar burada!” dedirten şer dünyasından kaçıp en korunaklı yer olarak[…]

Yazının Devamı

‘AMOK KOŞUCUSU’ MEZOPOTAMYA’DA

Neredeyse her gün türlü kötülüklerle sınanan bir toplum olup çıktık. Erzincan’ın İliç ilçesinde (13 Şubat 2024 günü) görülmedik bir maden faciası yaşandı. Fırat Nehri’nin iki kolundan Karasu Nehri ile Sabırlı Deresi’nin hemen yanı başındaki Çöpler (Köyü) Altın Madeni hafriyatından oluşan devasa ‘zehir dağı’, en az dokuz kişiyi yutarak vadiye kaydı;[…]

Yazının Devamı

‘DİL’ ÇAMLARI DEVİRMEK -3

“… Çünkü Sevgililer Günü’ydü o gün, Her kuşun eş bulmak için tepeye gittiği.” İngiliz şiirinin babalarından Geoffrey Chaucer’ın (?- 1400) dizelere dökmesinden beri yani en az altı yüz küsur yıldır kutlanan o gün, bugün; 14 Şubat Sevgililer Günü. Kökeni ise ne garip ki Antik Roma’nın (çoktanrılı) pagan kültürüne, daha doğrusu[…]

Yazının Devamı

‘DİL’ ÇAMLARI DEVİRMEK -2

Türkiye; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyanet Akademisince verilen ilk mezunlara seslenişini konuşuyor. 2023 Haziran sonu itibarıyla 211 bin 164 elemanı bulunan Diyanet, ordusunu genişlettikçe genişletiyor. Akademinin 33 merkezinde eğitilen imam – hatip, müezzin – kayyım ve Kuran kursu öğreticisi olmak üzere dört bin 537 kişi, önümüzdeki ay işe başlatılacakmış. Rastlantıya bakın; ülkemizde[…]

Yazının Devamı

‘DİL’ ÇAMLARI DEVİRMEK -1

Öz Türkçe karşılığı “ekin” olan “kültür”ün (Fr. culture) geniş anlamı: “Tarihsel, toplumsal gelişmelerin kazanımlarıyla bunları yaratmada, sonraki kuşaklara aktarmada kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü.” Kültürün başat aktarılma aracı, “dil”. Dilini koruyup geliştiremeyen toplumlar, zamanla ‘ulusal kimliğini’ yitiriyor. Sözü fazla uzatmadan, bu ‘yaşamsal’ konuda geldiğimiz[…]

Yazının Devamı

ŞİİR VE CİNAYET

Bir Rus atasözü: “Rus’u kazı, altından Kazak çıkar.” Kazaklar Türksoylu olduklarına göre, Aristo mantığı, öteki adıyla düz mantık kullanırsak: “Rus’u kazı altından Kazak, onu da kazırsan altından Türk çıkar.” Asya’yı karış karış dolaşıp Türklerin tarih sahnesindeki izlerini süren değerli bilim insanı Prof. Dr. Ahmet Taşağıl (doğ. 1964), Rusya topraklarındaki Sibirya’nın[…]

Yazının Devamı

BİNDİK BİR ALAMETE…

Rahmetlik Cem Karaca’nın (1945 – 2004) “Bindik bir alamete / Gediyoz gıyamete…” şarkısını hüzzam makamına uyarlayıp hep birlikte söylememizin zamanıdır. (L’si ince, ikinci a’sı uzun okunan, Arapça kökenli “alamet”in ilk anlamı, ‘belirti”.  Sözcük, mecazî anlamıyla ise ‘büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan şey’ demek.) Cem Karaca’nın yanı sıra iki kişi[…]

Yazının Devamı

KÖPRÜ’DEN NE GEÇTİ

On gün önce girdiğimiz 2024 yılı; laik Cumhuriyet felsefesini oluşturan “Üç Devrim Yasası”nın kabulünün 100. yıl dönümü. 3 Mart 1924’te Millet Meclisi’nden geçen bu üç yasadan biriyle ülkemizde “hilafet kaldırıldı”. Diğer iki Devrim Yasasını sona bırakarak önce “hilafet” açısından durumumuza bir göz atalım: İslamdaki, hiç kimsenin “Tanrı ile kul arasına[…]

Yazının Devamı

100. YIL GOLÜ!

Tanrı’nın sevgili kullarıyız. 2023’ü toplumca derin bir üzüntüyle uğurlamaya hazırlanırken bir mucize yaşadık sanki. Fenerbahçe ile Galatasaray futbol takımları arasındaki Süper Kupa karşılaşmasının Suudi Arabistan’da oynatılmak istenmesine, toplumuzdan ciddi tepkiler yükselmişti. Türkiye’yi yönetenler, hiçbir alanda halkın sesine kulak vermedikleri gibi, bu tepkileri de umursamadılar. Ama sonunda zararlı çıkan kendileri oldu[…]

Yazının Devamı

MUTLU YILLAR YA DA ‘ORKOZ’!

‘Gözü yaşlı’ lodos, lodosluğunu yaptı; İstanbul’a yağmur getirdi. Kentin terk edilmiş hüzün plajlarında, hırçın dalgalarla kumsala vurması olası altın yüzük, küpe arayan lodosçular hâlâ var mı bilemiyoruz. Biz, deniz kıyısı boyunca uzanan ‘yapay falez’ beton yükselti üzerinde yürüyoruz. Zaman zaman daha sertleşen fırtınanın kepçeleyip fırlattığı suyun azizliğine uğrayarak ıslanmak bahasına…[…]

Yazının Devamı

AYDININ DİL SORUMLULUĞU -3

Noktalama imlerinin (işaret) kullanımındaki yaygın yanlışlara dikkat çekerken virgülün de bir tür bağlaç olduğunu, dolayısıyla tümce içindeki bağlaçlardan önce ve sonra virgül konulmayacağını geçen haftaki yazımızda belirtmiştik. Aynı biçimde, ulaçlardan yani “bağ – fiillerden” sonra da virgül konulmaz. Hem bağlaç hem de eylem (fiil) özelliği taşıyan ulaçlar ancak ‘sıralı tümce’de[…]

Yazının Devamı